Kediler ve Uyku
Patili dostlarımız hakkında yapılan en yaygın yorumlardan ve genelde benim de kedisi olmayan kişilerden duyduğum, çok kullanılan ama bir o kadar da yanlış olan "Kediler tüm gün uyur, geceleri hep haraketlidirler. Nasıl uyuyabiliyorsunuz? Bir de üstelik birden fazla kediniz var, aman Tanrım!" düşünceye bi açıklık getirelim istedim.
Sevgili yorumseverler, minik dostlarımız günde ortalama 14-18 saat kadar uyurlar. Yavru dostlarımız ise bu süreyi biraz daha uzun tutabiliyorlar ki bu da hayatlarının ortalama %60'ına denk gelebiliyor. "Yok artık!" demeyin, bu sevimli varlıklar dünyanın en uykucu yaratıklarıdır.
Kedilerin gündüzleri uyuyup geceleri aktif olduğu durumu ise aslında kedi sahiplenmek isteyen kişilerde başında bir soru işaretine neden olabiliyor, "Peki ya geceleri uyuyamassam?". Hemen şöyle bir netlik getirelim bu konuya. Sevimli dostlarımız evet geceleri seven cinstendirler. Gündüzleri enerjilerini toplayıp, geceleri kendilerini dağıtmayı severler. Aslına bakılırsa bu durum bizlerin onları nasıl bir rutine alıştırdığımızla doğru orantılıdır. Gündüzleri ve de yatmadan önce olabildiğince Onlar'la oyun oynama şansını elde edebiliyorsak, geceleri tıpkı bizler gibi mışıl mışıl uyurlar.
Sabah erken kalkışları vardır bir de. "Hey, insanoğlu! Acıktım ben, kalkıver de şu kabıma biraz bir şeyler koyuver." dercesine kiminin yüzümüze pati sallayışı vardır, kiminin yorgan altı ayaklarımızı tırmalıyışı, kiminin çalar saat gibi kulağımızın dibinde miyavlaması, kiminin de tüm bunlar sanki yetmezmiş gibi sağa sola eşyaları patileriyle fırlatışı.
Ne ilk kedimde ne de diğerlerinde hiçbir zaman uyku problemine şahit olmadım ben. Kedi dostlarımız bir süre sonra bizlerin ev içi yaşam şartlarına ayak uyduruyorlar. Yemek saatlerinin, uyku saatlerinin ve oyun saatlerinin bizlerin evdeki rutinimizle hemen hemen eş değer olmaya başladığını göreceksiniz. Ama şu uyandırma biçimlerine elbette pek de eğitimle yaklaşmak mümkün olamıyor diyebilirim. Hele ki uyumayı seven, uyandırılmaktan pek hoşlanmayan biriyseniz, kedilerin kendi çaplarında 'sevimlice ve sakince' olarak gördükleri uyandırma şekillerine alışmak biraz zaman alabilir. Çalar saati ya da telefonumuzun alarmını kapatmak veya ertelemek kadar kolay olmayabilen cinsten davranışlardan bahsediyorum. Kafamızı inatla "Kalkmayacağım, ne yaparsan yap!" deyip yastığın altına soksak da, bedenimizi dişleriyle kemirmesin dokunmasın tırmalamasın diye üstümüzdeki yorganla sarmalasak da emin olun Onlar bi yolunu bulup, kafaya koymuşlarsa bizi uyandırırlar. Unutmayın, kedilerdeki inat keçileri bile usandırır:)
Hatice Granados FUQUENE
Sevgili yorumseverler, minik dostlarımız günde ortalama 14-18 saat kadar uyurlar. Yavru dostlarımız ise bu süreyi biraz daha uzun tutabiliyorlar ki bu da hayatlarının ortalama %60'ına denk gelebiliyor. "Yok artık!" demeyin, bu sevimli varlıklar dünyanın en uykucu yaratıklarıdır. Kedilerin gündüzleri uyuyup geceleri aktif olduğu durumu ise aslında kedi sahiplenmek isteyen kişilerde başında bir soru işaretine neden olabiliyor, "Peki ya geceleri uyuyamassam?". Hemen şöyle bir netlik getirelim bu konuya. Sevimli dostlarımız evet geceleri seven cinstendirler. Gündüzleri enerjilerini toplayıp, geceleri kendilerini dağıtmayı severler. Aslına bakılırsa bu durum bizlerin onları nasıl bir rutine alıştırdığımızla doğru orantılıdır. Gündüzleri ve de yatmadan önce olabildiğince Onlar'la oyun oynama şansını elde edebiliyorsak, geceleri tıpkı bizler gibi mışıl mışıl uyurlar.
Sabah erken kalkışları vardır bir de. "Hey, insanoğlu! Acıktım ben, kalkıver de şu kabıma biraz bir şeyler koyuver." dercesine kiminin yüzümüze pati sallayışı vardır, kiminin yorgan altı ayaklarımızı tırmalıyışı, kiminin çalar saat gibi kulağımızın dibinde miyavlaması, kiminin de tüm bunlar sanki yetmezmiş gibi sağa sola eşyaları patileriyle fırlatışı.
Ne ilk kedimde ne de diğerlerinde hiçbir zaman uyku problemine şahit olmadım ben. Kedi dostlarımız bir süre sonra bizlerin ev içi yaşam şartlarına ayak uyduruyorlar. Yemek saatlerinin, uyku saatlerinin ve oyun saatlerinin bizlerin evdeki rutinimizle hemen hemen eş değer olmaya başladığını göreceksiniz. Ama şu uyandırma biçimlerine elbette pek de eğitimle yaklaşmak mümkün olamıyor diyebilirim. Hele ki uyumayı seven, uyandırılmaktan pek hoşlanmayan biriyseniz, kedilerin kendi çaplarında 'sevimlice ve sakince' olarak gördükleri uyandırma şekillerine alışmak biraz zaman alabilir. Çalar saati ya da telefonumuzun alarmını kapatmak veya ertelemek kadar kolay olmayabilen cinsten davranışlardan bahsediyorum. Kafamızı inatla "Kalkmayacağım, ne yaparsan yap!" deyip yastığın altına soksak da, bedenimizi dişleriyle kemirmesin dokunmasın tırmalamasın diye üstümüzdeki yorganla sarmalasak da emin olun Onlar bi yolunu bulup, kafaya koymuşlarsa bizi uyandırırlar. Unutmayın, kedilerdeki inat keçileri bile usandırır:)
Hatice Granados FUQUENE
Comments
Post a Comment